19 Mart 2009 Perşembe

Unutmadık, unutmayacağız...

Bir tarafta bu kulüp için çalışırken canını vermiş bir adam... Öte tarafta tesise Aşçıoğlu adını vermek için "Milyonlarca dolar harcayacağım ben bu projeye" diyen bir başkası... Hem de Fulya'nın her yerinde Aşçıoğlu yazarken...

Mimar kızınız İpek'le aynı çatı altında çalışma şansım oldu, stajer olduğum dönemde... Ne kadar olağanüstü ve ne kadar takdir gören biri olduğunu biliyorum. Bu işin bayrağını taşıyarak da nasıl bir Beşiktaşlı ve nasıl da babasının kızı olduğunu da öğretti bize... Ruhunuz şad olsun Şan Ökten... Adınız o koca gökdelenlerin yanında duruyor hala. Yüz milyonlarca dolardan çok daha kıymetlisiniz. Çocukluğundan beri parayla oynayanlar bunu öğrenememiş, ama biz öğrettik... İmzalarımızın mürekkepleri yeni yeni kuruyor, ama öğrettik...

1 yorum:

deepman dedi ki...

Bence maç seçmek denilen tabiri yaratan yine bu büyük dedğiniz takımların ta kendisidir. Bu yüzdendir ki senin yarattığın şey canını yakarsa, gidip canını yakana laf atmak hiç de doğru değildir. Sen büyüğüm diyor musun? diyorsun. Peki kendini futbolun efendisi görüyor musun? Görüyorsun. E doğal olarak da medya seni pohpohluyor. Sonra ne oluyor? Küçük dedğiniz takımlar gelip siz yeniyor. Prestij için bile olsa. Bunun sebebi sensin hocam sen. Sen medya tarafından pohpohlanmış, kendini büyük gören herhangi bir takımsın ve taraftarısın. Normalde senin de Anadolu takımlarından farkın yok. Ama kim anlar, kim dinler. Pohpohlandıkça bu devram böyle sürüp gider...